
Zehirlediğini duyan hemen çöpe atıyor! Zararını öğrenince domates yemeyeceksiniz
Kahvaltının vazgeçilmezlerinden biri olan domates neredeyse ocakta pişen her yemeğin içinde yer alıyor. Öyle ki, domates olmayan bir ev düşünmek mümkün bile değil. Bir dönemler meyve mi yoksa sebze mi olduğuyla ilgili tartışmaların açılmasına sebep olan domates hakkında yeni bilgiler ortaya çıktı.
Yiyecek veya içecek olsun her şeyin fazlası daima insan vücuduna zarar. Aynı şekilde bilinçsiz bir şekilde domates tüketmek bazı sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına sebep olabiliyor.
Bilim insanları, aç karnına ve çiğ tüketilen domates hakkında ciddi uyarlılarda bulunuyorlar. Canan Karatay, erdiği doğal şekerin, şeker hastalarının kan şekerini olumsuz etkileyebileceğini daima ifade ediyor. Ayrıca Karatay, konuyla ilgili olarak aşırı domates tüketiminin sindirim problemlerine de neden olabileceğini açıkladı.
MİDENİZ YANIYORSA SEBEBİ BELLİ!
Domates tüketimini gerçekleştirdikten sonra midenizde yanma hissiyatı hissediyorsanız bazı sorunlar ortaya çıkmış olabilir. Domates tüketimi fazlalığı eklemlerde kalsiyum oluşturan solanin ismi verilen bir alkaloid birikimine yol açar. Eklemleriniz ağrısı daha da ileriye gidebilir ve eklem yapınız değişebilir.
Oksalat ismi verilen bir mineralde domateste çokça bulunur. Bu mineral, böbrek taşı oluşumuna ön ayak olur. Ayrıca oksalat gibi likopende domatesin içerisinde bulunur ve likopenodermi ismi verilen bir hastalık oluşturur. Bu hastalık ciltte ve vücudun yüzeyinde ciddi lekeleri meydana getirir.
Domatesin Zararları Neler?
Kahvaltıda en sık tüketilen besinlerden beri şüphesiz ki domates. Sofralardan eksik olmayan ve kahvaltıda sık sık tüketilen domatesin zararı ortaya çıktı. Domates kan şekerini olumsuz yönde etkileyebiliyor ve aşırı domates tüketmek vücut için riskli olabiliyor. Özellikle de domatesi çiğ olarak tüketmemek gerekiyor.
Domates lezzetiyle en sık tüketilen besinler arasında yer alıyor. Kahvaltı sofralarının vazgeçilmezi olan domates vücut için çok zararlı olabiliyor. Her besinde olduğu gibi domatesin de bilinçsiz tüketimi, çeşitli sağlık sorunlarına davetiye çıkarabiliyor. Uzmanlar, özellikle aç karnına ve çiğ tüketilen domatesin insan sağlığı için oldukça tehlikeli sonuçlar doğurabildiğini sık sık belirtiyor. Domatesin içerdiği doğal şekerin, şeker hastalarının kan şekerini olumsuz etkileyebileceğinin altını çizen Canan Karatay, aşırı domates tüketiminin sindirim problemlerine de sebep olabileceğini söyledi. Asitli bir besin olan domates, aşırı tüketilmesi durumunda mide asitlerinin dengesini bozar. Eğer domates yedikten sonra midenizde yanma hissediyorsanız, domatesle aranıza mesafe koymanızda fayda var. Fazla domates tüketimi, eklemlerde kalsiyum oluşturan solanin ismi verilen bir alkaloid birikimine yol açar. Bu durum, eklemlerde ağrıya neden olur, hatta eklemlerin yapısı bile değişebilir. Böbrek taşına yol açan oksalat minerali, domateste yüksek miktarda bulunur. Bu da aşırı domates yemenin, böbrek taşı oluşumuna neden olduğunu gösterir. ABD Sağlık ve İnsani Hizmetler Departmanı'na göre, ilerlemiş kronik böbrek hastalığı olan kişiler potasyum alımını sınırlamalıdır ve domatesler, potasyum açısından zengindir. Likopen açısından zengin olan domatesin fazla tüketilmesi, likopenodermi adı verilen bir cilt lekesine yol açar. Bu lekeye, özellikle yüz ve sırtta rastlanır. İrritabl bağırsak sendromundan muzdarip olanlar, fazla domates yediklerinde yanma ve şişlik problemi yaşarlar.
Manipal Üniversitesi'nden diyetisyen Aditi Shenai, aşırı domates tüketiminden kaynaklanan likopen yüklenmesinin ishal, mide bulantısı, mide krampları, gaz ve hatta kusmaya neden olabildiğini söyledi. Domatesin asitli yapısı, mesaneyi tahriş eder. Çiğ tüketilen domates, idrara çıkma oranında sıklığa yol açar.
Ek gıda sürecindeki bebeklere kesinlikle domates verilmemelidir.
Alerjik bir besin olan domateste 'histamin' adı verilen bir madde bulunur. Bu madde, ciltte tahriş ve kızarıklık yaratabilir. Domates çekirdeğinde bulunan likopenler, özellikle erkeklerin üreme sağlığını tehlikeye atar. Aşırı domates tüketimi, meniyi oluşturan sıvının bir bölümünü salgılayan prostat bezlerini de olumsuz etkileyebilir.