Ay-yıldızlı file bekçisi, eski Manchester United futbolcusu David May ile sunucu Sam Homewood’un sorularını cevapladı.
Kaleciliğe başlangıç hikayesini anlatan Bayındır, “Bahçede maç yaparken asla kalecilik pozisyonuna gitmezdim. Ben her zaman forvet olurdum. İlk oynadığım pozisyonum defanstı, sonra forvet oynadım. İlk kulübüm olan Bursaspor'da defans oyuncusuydum. Bir gün kaleci antrenmana gelemeyince menajerimiz bana; 'Altay sen uzunsun, kaleye git ama keyif yapacak zaman yok' dedi. Ben defansta ve forvet olarak oynamak istiyordum ama 'tamam deneyelim' dedim. Kaleye geçtim ve çok iyi hissettim. Top geldiğinde topa doğru atlıyordum ve herkes bana yapabilirsin diye bağırıyordu. Top bana doğru gelince topu tuttuğumda herkes 'harikasın, hadi' diye bağırıyordu. Penaltı kurtarınca ise benden iyisi yoktu ifadelerini kullandı.
Kalecilerin farklı forma giymesinin dikkatini çektiğini belirten United’lı oyuncu, O zamanlar her maçı izliyordum. Bütün oyuncular aynı ama kaleci farklı forma giyiyordu. Bu da çok hoşuma gitmişti şeklinde konuştu. Kaleciliğe geçmeden önce annesine danıştığını da belirten başarılı futbolcu, Annem mutfaktaydı, ona; 'Şu anki pozisyonum hakkında ne düşünüyorsun? Forvet oynayabilirim. Ya da kaleye geçebilirim' dedim. O çok bilmese de biraz biliyordu, çünkü evde her gün maç izliyorduk ve bana; 'Kaleye geçebilirsin, senin için daha iyi olur. Uzunsun ve orada daha az koşman gerekir' dedi açıklamasını yaptı.
Konuşmasında annesine de seslenen Bayındır, şu cümlelere yer verdi:“Annem, her şey için teşekkür ederim. Kalede olmayı çok seviyorum. Konumumu seviyorum. Çok farklı ve zor elbette. Zor ama topu yakalamak çok güzel bir duygu.
Sam Homewood’un; 'Fenerbahçe'deyken en büyük maç ya da dikkat etmek gerektiğini düşündüğünüz takım kimdi?' sorusuna 'Galatasaray' cevabını veren Bayındır, Galatasaray en büyük derbiydi. Beşiktaş ile oynadığımız maçlar da büyük maçlardı ama Galatasaray farklıydı ve o atmosferi çok seviyordum diye konuştu. Manchester United'ın eski futbolcusu David May ise, Galatasaray'la oynayacağımız maç öncesinde boğazda bir otelde kalmıştık ve bütün gece Galatasaray taraftarları bizi uyanık tutmak için otelin etrafında bir aşağı bir yukarı dolaşıp gürültü yapıyorlardı. Açık ara Türkiye en iyi ve tehlikeli atmosfere sahipti diyebilirim dedi.