Bist 100
8.991,6 0%
DOLAR
31,96 -0,29%
EURO
34,49 -0,2%
ALTIN
2.322,44 -0,7%

Balfour Deklarasyonu: Filistin ve İsrail İçin Bir Dönüm Noktası

1917'de yayınlanan Balfour Deklarasyonu, Filistin ve İsrail için bir dönüm noktası oldu. İngiltere'nin desteğiyle İsrail devletinin kurulmasına yol açan deklarasyon, Filistinlilerin umutlarını azaltırken, İsrail-Filistin çatışmasını da derinleştirdi.

Yayın Tarihi: 02.11.2023 21:27
Güncelleme Tarihi: 27.04.2024 17:11

Balfour Deklarasyonu: Filistin ve İsrail İçin Bir Dönüm Noktası

Balfour Deklarasyonu

1917'de yayınlanan Balfour Deklarasyonu, hem Filistin hem de İsrail için dönüm noktası oldu. İngiltere Dışişleri Bakanlığı'nın yayınladığı deklarasyon, 1948'de bugünkü İsrail'in kuruluşuna giden süreci hızlandırmasıyla göze çarpıyor.

Balfour Deklarasyonu, aynı zamanda Filistinlileri ve Arapları, bazı Arap ülkelerinin son dönemde ilişkilerini normalleştirme eğilimine girmesine rağmen, İsrail ile henüz sona ermemiş uzun süreli bir çatışma sürecine soktu. Siyasi uzmanlar her ne kadar 'uzak bir ihtimal' olarak görse de Filistinliler, bağımsız bir devletin kurulmasını bekliyor.

Filistin ve İsrail Arasındaki Çatışma

Filistin'de işgalin yolunu açan mektup Eski İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour, Siyonist hareketin önde gelen figürlerinden Rothschild Ailesi'nin baronu Lord Jacob Rothschild'e 2 Kasım 1917'de gönderdiği mektupta şöyle dedi: 'Majestelerinin hükümeti, Yahudilere Filistin'de bir yurt tesisi fikrini hararetle desteklemektedir. Bu maksatla her ne gerekiyorsa yapılacaktır.' Balfour, bu cümleleriyle İsrail'in kurulmasına İngiltere'nin vereceği desteği açıkça ifade etti. Tarihe 'Balfour Deklarasyonu' olarak geçen mektup, İsrail devletinin kurulmasına giden süreçte en önemli kilometre taşı olarak görülüyor.

Yahudilerin Filistin toprakları üzerinde bir İsrail devleti kurmasının yolunu açan 67 kelimelik Balfour Deklarasyonu, yayınlanmasının ardından Filistinlilerin topraklarının parça parça ellerinden alınarak vatanlarının işgale uğramasının ilk adımı oldu. İngiltere'nin Birinci Dünya Savaşı sırasında tarihi Filistin topraklarının tamamını işgal etmesiyle eş zamanlı olarak gelen bu deklarasyon üzerine yürütülen girişimlere, 1918 yılında Fransa ve İtalya'dan, 1919'da da ABD ve Japonya'dan destek geldi. Filistin'i işgali döneminde (1917-1948) İngiltere, dünyanın tüm ülkelerinden Yahudileri organize etmek, bölgeye çekmek ve İsrail'in kurulmasına destek sağlamak için çalıştı.

Filistin Davasının Geleceği

Filistin davasının hâlâ risk altında olduğunu belirten Filistinli yazar ve siyasi analist Mustafa İbrahim, İsrail'in uzlaşmaz tutumunun bağımsız bir Filistin devletine yönelik umutların giderek zayıflamasına neden olduğunu aktardı. İbrahim, Filistinlilerin bu krizden çıkabilmesinin ancak mevcut Fetih ile Hamas arasındaki bölünmenin sona ermesi ve tehlikelerle birlikte mücadele edilmesiyle mümkün olabileceğini söyledi. Ayrıca, bazı Arap ülkelerinin İsrail ile ilişkilerini normalleştirmeye çalışmasının Filistin'in konumunu zayıflattığına dikkat çekti.