
Güney Afrika'da Tarihi Bir Davanın Perde Arkası
Güney Afrika'nın East London şehrinde, apartheid döneminde onlarca siyahi erkeği katleden Louis van Schoor, polisin cinayetler üzerine göz yumduğunu ifade etti. Bu açıklamalar, cezaevinden çıktıktan yıllar sonra gelen itiraflar arasında yer alıyor.
Apartheid Döneminin Karanlık Yüzü
Güvenlik görevlisi olarak çalışan Louis van Schoor, 1980'lerde 39 kişinin ölümüne neden oldu ve sonrasında 12 yıl hapis yattıktan sonra 2004 yılında şartlı tahliye edildi. BBC ile yaptığı röportajda, işlediği suçların başkalarına da yüklenecek sorumluluklar olduğunu savundu.
Seri Katil Suçlamalarını Reddetti
Van Schoor, "serin katil" olarak tanımlanmayı kabul etmedi ve cinayetlerinin yasal çerçevede gerçekleştiğini iddia etti. O dönemdeki Güney Afrika polisinin kendisini cesaretlendirdiğini öne sürdü. "East London'daki her memur neler olup bittiğini biliyordu; sınır aşan bir davranış içinde olmadım," şeklinde konuştu.
11 Yaşındaki Kurban ve İtiraflar
Van Schoor'un en genç kurbanı 12 yaşındaki bir çocuktu. Hayatta kalan kurbanlardan birinin yaşadığı travmayı aktardığına dikkat çekildi. Öte yandan, Dominic Jones gibi gazeteciler, van Schoor'un cinayetlerini bir eğlence aracı olarak kullandığını ifade etti.
Van Schoor Davası ve Sonuçları
1991'de tutuklanan van Schoor, sonunda 39 cinayetle yüzleştiği davanın sonucunda 90 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı. Tetine, van Schoor'un 'insan avladığı' şeklinde aktardı ve bu durumun apartheid sonrası dönemin ruhunu yansıttığını belirtti.
Bu dava, Güney Afrika tarihinin en çarpıcı cinayet davalarından biri olarak kabul ediliyor ve toplumsal adalet arayışının ne kadar karmaşık bir süreç olduğunu gösteriyor.