Sosyal Medya ve Dezenformasyon
Krizi tetikleyen olaylar, örneğin depremler ve yangınlar, sosyal medyada dikkat çekici paylaşımların hızla yayılmasına neden olmaktadır. Uzmanlar, insanların bu dönemlerde bilinçsizce paylaşımlarda bulunduğunu ve bunun dezenformasyonu artırdığını belirtiyorlar.
Uzman Görüşleri
İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Büyükaslan, sosyal medyanın kullanıcılar arasında provokatif amaçlarla da kullanıldığını ifade etti. Büyükaslan, "Dijital okuryazarlık ve medya okuryazarlığı konularında yeterli bilgiye sahip olmayan bireyler, sosyal medya üzerinden paylaşılan her haberi hızla paylaşarak yanlış bilgilerin yayılmasına katkıda bulunuyorlar," dedi.
Büyükaslan, sosyal medya platformlarının yasaları ve mevcut düzenlemelerinin etkin bir şekilde uygulanmadığını belirtti. Bu durum, dezenformasyonun hızlanmasına neden olmaktadır.
Kamu Kurumlarına Düşen Görevler
Prof. Dr. Büyükaslan, kamu kurumlarının dezenformasyonla mücadele için şeffaf ve açık açıklamalar yapması gerektiğini vurguladı. "Boş alanlar bırakıldığında, başkaları bu alanları doldurur," dedi. Buna ek olarak, her kamu kuruluşunun net bir bilgi akışı sağlaması gerektiğini belirtti.
Psikolojik Etkenler ve Habercilik Etiği
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emin Babacan, kriz durumlarının psikolojik etkilerine dikkat çekti. İnsanların panik içindeyken doğru bilgilere ulaşmasının zorlaştığını ifade etti. Babacan, "Hızlı olmak mı yoksa doğru olmak mı önemli?" sorusunu gündeme getirerek, habercilik etiğinin ne denli önemli olduğuna dikkat çekti.
Babacan, sosyal medyada doğru bilgilerin paylaşılmasının önemini vurgulayarak, habercilerin insanların haysiyetine saygı göstermesi gerektiğini kaydetti. "Aksi takdirde sadece hızlı bilgi vermek, büyük bir sorumsuzluktur," dedi.
Doğru Bilgiye Ulaşmanın Önemi
Doğru bilgilere erişimin yalnızca kamu kurumlarından sağlanabileceğine inanan Babacan, her kurumun bu beklentiyi karşılamak için kendini organize etmesi gerektiğini ifade etti. Böylece kriz anlarında kamu erişimi sağlanarak dezenformasyonun önüne geçilebilir.
Deprem, yangın gibi afet anlarında, kriz dönemlerinde panik ortamının etkisiyle ya da etkileşim alma uğruna yapılan dikkatsiz paylaşımlar, dezenformasyonun hızla yayılmasına neden olabiliyor. İstanbul Medipol Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Büyükaslan, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
