
Sarp ve Sarpi Köyleri: Sınırların Ötesindeki Aile Bağları
Sarp köyü, Türkiye ve Gürcistan arasındaki sınırın belirlenmesiyle ikiye ayrılarak kültürel bağlarını ve akrabalık ilişkilerini asırlardır sürdürüyor. 1921'de çizilen sınırla bölünse de, iki köydeki aile fertleri arasındaki bağlar güçlü bir şekilde devam etmektedir. Bu köylerden biri Türkiye topraklarında Sarp adıyla bilinirken, diğeri Gürcistan sınırları içinde Sarpi olarak anılmaktadır.
Kültürel Bağlar Süregeldi
Sarp köyü muhtarı Yalçın Çakır, köyün 1921’deki bölünme sürecini ve sonrasında yaşananları aktardı. Çakıroğlu sülalesinin büyük bir kısmı Gürcistan'da kalmış durumda. Çakır, "Aramızda ne kadar sınır olursa olsun, gönüllerimiz bir. Cenaze olmak üzereyken, acıyı kendi evimizde hissediyoruz" diyerek akrabalık ilişkilerinin önemine vurgu yaptı.
Görüşmelere Sınırlamalar
Köy sakinlerinden Mükerrem Tuzcu, akrabalarıyla olan iletişiminin sürekli olduğunu belirtiyor. "Sarp'ta yaşayanların yüzde 80'i karşı köyde akrabasıdır" diyerek bu bağı güçlendiriyor. Tuzcu, yakın akrabalarıyla iletişimde kalarak geleneklerini sürdürdüklerini ifade etti.
Akraba Bağlarının Önemi
Bayram Ali Özşahin, yıllarca süren ayrılığın ardından yeniden buluşmaların değerine dikkat çekti. "Sınırın açılmasıyla ailemizle görüşme fırsatı bulduk" diyen Özşahin, yakın akrabalarıyla olan bağı güçlendiriyor.
Toplumsal İlişkiler ve Paylaşımlar
Hasan Aytan ise sınırların her türlü engeli aşamadığını belirterek, akrabalık bağlarının devam etmesi gerektiğini ifade ediyor. "Hudut olsa bile biz birbirimize bağlıyız, gönüllerimiz bir" diyerek aile bağlarının sınır tanımadığını vurguluyor.
Sarp ve Sarpi köylerinde yaşayanların akrabalık ilişkileri, zamanla değişen ama kopmayan bir geleneği temsil ediyor ve bu geleneğin nesilden nesile aktarılması, kültürel zenginliklerin korunmasına katkı sağlıyor.
Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınırın 1921'de çizilmesiyle bölünerek "Sarp" ve "Sarpi" adı verilen köylerde akrabalık ilişkileri, sınıra rağmen bir asrı aşkın süredir yaşatılıyor. Türkiye'nin Kafkaslar ve Orta Asya'ya açılan en önemli kara hudut kapılarından biri olan Sarp Sınır Kapısı'na da adını veren Sarp köyü, Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınırın 1921'de belirlenmesiyle ikiye ayrıldı. Köyün Türkiye topraklarında kalan yerleşim yerine "Sarp", Gürcistan topraklarında kalan bölümüne ise "Sarpi" adı verildi. İçinde geçen dereye göre ikiye bölünen köyde aynı ailenin üyeleri iki farklı ülkede yaşamak zorunda kaldı. Yöre halkı, farklı ülkelerin vatandaşı olmalarına rağmen 104 yıldır akrabalık ilişkilerini ve kültürel bağlarını sürdürüyor. Köy sakinlerinden Hasan Aytan, sınırların çizilmesiyle babaannesi dışında tüm akrabalarının Gürcistan'da kaldığını söyledi.
Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınırın 1921'de çizilmesiyle bölünerek "Sarp" ve "Sarpi" adı verilen köylerde akrabalık ilişkileri, sınıra rağmen bir asrı aşkın süredir yaşatılıyor. Türkiye'nin Kafkaslar ve Orta Asya'ya açılan en önemli kara hudut kapılarından biri olan Sarp Sınır Kapısı'na da adını veren Sarp köyü, Türkiye ile Gürcistan arasındaki sınırın 1921'de belirlenmesiyle ikiye ayrıldı. Köyün Türkiye topraklarında kalan yerleşim yerine "Sarp", Gürcistan topraklarında kalan bölümüne ise "Sarpi" adı verildi. İçinde geçen dereye göre ikiye bölünen köyde aynı ailenin üyeleri iki farklı ülkede yaşamak zorunda kaldı. Yöre halkı, farklı ülkelerin vatandaşı olmalarına rağmen 104 yıldır akrabalık ilişkilerini ve kültürel bağlarını sürdürüyor. Köy sakinlerinden Hasan Aytan, sınırların çizilmesiyle babaannesi dışında tüm akrabalarının Gürcistan'da kaldığını söyledi.